Pınar yavrum, kuzum, ne olmuş sana? Küçükken hayran olduğumuz güzelliğine ne yaptın? Güzellik algısı yarattığınız bu estetik merakının çok net kurbanı olmuşsun. “Oramı yapayım, buramı yapayım” derken muhtemelen bambaşka birine dönüşmüşsün. Cidden üzüldüm.
Estetik operasyonların artmasıyla birlikte, birçok insanın birbirine benzemeye başlaması gerçeği var. Estetik cerrahi trendleri, insanları belirli bir kalıba sokuyor ve sonuç olarak herkes birbirine benzer hale geliyor. Bu da doğal çeşitliliği ve bireyselliği yok ediyor. Sokakta yürürken, sosyal medyada gezinirken, aynı yüz hatlarına, aynı vücut tipine sahip insanları görmek gerçekten iğrenç bir durum. Herkesin birbirine benzediği bir dünyaya doğru gidiyoruz. Eskiden annelerimiz, ablalarımız, tanıdığımız insanların hepsinin ayrı bir aurası ve göze hoş gelen yönleri vardı. Şimdi ise estetik yaptırmayanı ezikliyorlar, doğal insanlarla alay ediyorlar. Etrafımda burnunu yaptırmayan kimse kalmadı mesela. Estetikten sonra çoğu insanın mimiklerini bile algılayamaz olduk.
Neyse.
Hepinize selam dostlar. 2008-2010 yılları arasında ATV ekranlarında yayınlanan ve dönemin en sevilen dizilerinden biri olan “Adanalı” dizisindeki Pınar karakteriyle aklımıza kazınan Tuğçe Özbudak’tan bahsedeceğiz. Geçirdiği estetik operasyonlar sonrası yaşadığı büyük değişimi ele alacağız. Bu konuyu incelerken, estetik cerrahinin toplum üzerindeki etkilerini ve kişisel tercihlerimizi de sorgulayacağız. Videoya geçmeden önce kanalımıza abone olmayı unutmayın dostlar. Hadi başlayalım!
“Adanalı” dizisi, gerçekten de dönemin efsanelerinden biriydi. Oktay Kaynarca, Serenay Sarıkaya, Mehmet Akif Alakurt ve Selin Demiratar gibi ünlü isimlerin rol aldığı bu dizi, birçok izleyiciyi ekran başına kilitlemişti. Pınar karakterine hayat veren Tuğçe Özbudak da bu dizinin unutulmaz karakterlerinden biriydi. O dönemde, kendisi oldukça doğal ve sempatik bir görünüşe sahipti. Ama şimdi, estetik operasyonlarla bambaşka birine dönüşmüş durumda.
Estetik cerrahi, günümüzde oldukça yaygın hale geldi. İnsanlar, kendilerini daha iyi hissetmek veya belirli bir görünüşe ulaşmak için estetik operasyonlar yaptırıyorlar. Bu, kişisel bir tercih meselesi. Ancak, estetik operasyonların bu kadar yaygınlaşması ve insanların doğal hallerinden bu kadar uzaklaşmaları da çok kötü. Abi, herkes birbirine benzemeye başladı. Estetik cerrahi, kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağlayabilir, ama aynı zamanda doğal güzellik anlayışımızı da değiştirebilir.
Açıkçası, Tuğçe Özbudak’ı tanıyamadım. Eski haliyle kıyasladığımda, tamamen farklı birine dönüşmüş gibi. Kendi tercihidir elbette, ama bu kadar büyük bir değişim, insanın doğal halinden ne kadar uzaklaşabileceğini gösteriyor.
Estetik cerrahinin yaygınlaşması, toplumda güzellik algısını ciddi şekilde etkiliyor. Sosyal medyada, magazinlerde ve televizyonlarda sürekli mükemmel görünümlü insanların yer alması, insanların kendilerini yetersiz hissetmelerine neden oluyor. Bu da estetik cerrahiye olan talebi artırıyor. Herkesin estetik yaptırması gerekmiyor, ama bu trendin insanlar üzerindeki psikolojik etkilerini göz ardı etmemek gerekiyor. Doğal güzelliklerimizi kabul etmek ve kendimizi olduğumuz gibi sevmek, bence en önemli nokta. Ama öyle bir lanse ediyorlar ki insan kendini kötü hissediyor. Bir de sosyal anksiyete gibi bir gerçek var. İnstagrama bakıyorsun birbirinden güzel postlar, kusurlu hiç kimseyi göremezsin. Estetiklerle, filtrelerle, shoplarla herkes tek kelimeyle kusursuz. Böyle olunca doğal olan kişi de kendini kötü hissediyor. Ve çoğu insan bundan dolayı özgüvensiz ve mutsuz oluyor. Öyle olunca ya estetik yaptırıyorlar, durumu olmayan ise özgüvensiz ve mutsuz oluyorlar.
Doğal güzellik, insanın kendini olduğu gibi kabul etmesi ve sevebilmesidir. Herkesin farklı ve benzersiz olduğu gerçeğini kabullenmek, doğal güzelliğin temelidir. Estetik cerrahi ile yapılan değişiklikler, bazen bu doğallığı gölgeleyebiliyor. Kendi görünüşümüzü sevmek ve kabullenmek, içsel huzurumuzu ve mutluluğumuzu artırır. Estetik cerrahi bir seçenek olabilir, ama bu seçenek doğal güzellik anlayışımızı değiştirmemeli.
Son olarak, Tuğçe Özbudak ve benzer estetik operasyonlar geçiren kişiler, kendi tercihlerine göre hareket ediyorlar. Bu onların hakkıdır ve kimsenin bu tercihleri yargılamaya hakkı yok. Ancak, estetik cerrahinin bu kadar yaygınlaşmasının getirdiği toplumsal etkileri ve doğal güzellik anlayışımızı da göz önünde bulundurmalıyız. İnsanların kendilerini sevmeleri ve kabul etmeleri, bence en önemli şey. Estetik cerrahiye başvurmadan önce, gerçekten ne istediklerini ve neden istediklerini iyi düşünmeliler.
Estetik cerrahi, kişisel bir tercih olsa da, toplumsal güzellik algısını ve bireysel özgüveni etkileyen önemli bir konu. Tuğçe Özbudak’ın değişimi de bu konuyu tekrar gündeme getiriyor. Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda belirtmeyi unutmayın.
