TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sabancı Üniversitesi öğrenci kulüpleri tarafından düzenlenen, ‘Work in Progress Nexus Zirvesi’nde konuştu. İBB’nin akıllı şehir uygulamalarının özetini üniversite öğrencileriyle paylaşan İmamoğlu, “İstanbul, bu anlamda büyük bir avantaj. Bunları birleştirmek, etkili çalışma alanlarını kurarak, sizin gibi zeki insanları, yaratıcı insanları bu uygulama biçimleriyle bir araya getirmek en büyük hedefimizdir. Ülkemizin sıçrayarak kalkınacağı günleri yakalamak adına, gerçekten hem şehrimiz hem ülkemiz ekonomik anlamda da üretici duygusuyla, yaratıcı duygusuyla hak ettiği yerde değil. Daha üst seviyelerde olmalıyız. Büyük gayret göstermeliyiz. Sizin ihtiyacınız olan şey; özgür, fikri hür ve istediğini yapabilen, düşündüğünü harekete geçirebilen, asla korkmayan, fikrini ifade etmekten geri durmayan, özgür zihinler ve beyinler var etme konusudur. Bu ekosistemin oluşabilmesi için, bu ortamın var olmasının gerektiğini bilen insanlarız. Kesinlikle öylesi bir ortam oluştuğunda, sizler, çok başarılı olacaksınız ve umuyorum önümüzdeki on yıllar içerisinde ülkemiz, çok daha güçlü noktalara erişecektir. Hepinizin yanında olduğumuzu ve birlikte bu şehre ve ülkeye katkı sunmamız gerektiğini hatırlatıyorum” dedi.
Türkiye Belediyelere Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sabancı Üniversitesi öğrenci kulüpleri tarafından düzenlenen, “Work in Progress Nexus Zirvesi”nde konuştu. Üniversitenin Tuzla’daki ana yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte, İmamoğlu’na, Tuzla Belediye Başkanı Eren Ali Bingöl eşlik etti. İstanbul gibi mega şehirlerin, çok büyük bir teknolojik dönüşüme ihtiyaçları olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bu dönüşümün eşiğinde de teknoloji, inovasyon ve sürdürülebilirlik kritik bir rol alıyor. İstanbul, dünyanın en büyük metropollerinden birisi. Akıllı şehir stratejisiyle, büyük metropollerinden birisi olarak, bu dönüşümün ön saflarında yer aldığımızı biliyor ve adımlarımızı ona göre atıyoruz. Veriye dayalı çözümlerle, şehri daha yaşanabilir ve dayanıklı hale getirmenin çabası içerisindeyiz” dedi.
“ŞEHİRLERİN SORUNLARININ DOĞRU TEŞHİSİ İÇİN İHTİYACIMIZ OLAN ŞEY, VERİ”
Vatandaşlarla anlık veri paylaşımı konusunda dünyayla entegre bir biçimde yol yürüdüklerini kaydeden İmamoğlu, “Tüm bu stratejilerin nereye doğru yöneldiğini, dünyadan da takip ediyoruz ve ortak bir alana yöneldiğini görüyoruz. O alan, bilgi ve iletişim teknolojileridir. Şehirlerin sorunlarının doğru teşhisi için ihtiyacımız olan şey, veri. Bu sorunların çözümü için de ihtiyacımız olan şey, aslında teknoloji. İşte ‘akıllı şehir’ kavramı, tam da bu veri ve teknoloji üzerinden karşımıza çıkıyor ve bize yol gösteriyor. Akıllı şehir kavramı, teknolojiyi kullanarak kent sakinlerinin, sizin gibi hemşehrilerimizin yaşam kalitesini arttırmayı, kaynakları etkin kullanmayı ve hizmetleri daha verimli hale getirmeyi hedefleyen bir yaklaşım. Temelinde, kentsel hizmetlerin dijital çözümlerle entegre edilmesi yatıyor. Bu sayede ulaşım, enerji yönetimi, çevre izleme ve şehir yönetimi gibi alanlarda daha etkili ve sürdürülebilir kararlar alınmasını hedefliyoruz. Bunu gerçekleştirmek için, birbirini besleyen ve bütüncül uygulamalar kurgulamak durumunda olduğumuzun farkındayız” diye konuştu.
“BAZEN SOKAĞINIZDAKİ BİR KARARI ALIRKEN DAHİ…”
“Teknolojinin çok yakın zamanda demokrasi açısından, şehir demokrasisi açısından, hatta ülke demokrasisi açısından, teknoloji sayesinde daha etkili bir mecrayı, anlık bir düzen kurmaya dönük katkılar sunabileceğine inanan bir siyasetçiyim” diyen İmamoğlu, “Tuzla’nın genç belediye başkanı Eren Ali Başkanımız da burada. Bazen sokağınızdaki bir kararı alırken dahi yapacağınız iyi teknoloji uygulamaları, size en doğru kararı, en doğru yolu gösterecek olan insanlara, yani bizzat orada yaşayan insanlara teknolojiyle ulaşıp, sorularınızı sorup, çözüm önerilerini aldıktan sonra yapabileceğiniz doğru işler hem toplumun mutluluğunu sağlayacak hem de sizi başarılı bir yönetici olmaya doğru taşıyacaktır. O bakımdan, ‘Ben bilirim. Her şeyi ben anlarım. Ben yaparım. Ben ne dersem o doğrudur’ anlayışından da uzak tutmaya, özenli bir biçimde altyapı oluşturmaya dönük de teknolojiye çok yüksek seviyede ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL SENİN UYGULAMASI, BÜTÜN DÜNYA GENELİNDE BELKİ DE TÜRÜNÜN TEK ÖRNEĞİ”
İBB yönetimi olarak, kentte hayata geçirdikleri akıllı şehir uygulamalarından örnekler veren İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“Ortaya koyduğumuz bir başka başarıdan sizleri haberdar etmek isterim. Belki indirenleriniz vardır, belki yoktur; ‘İstanbul Senin’ uygulaması. Aslında İstanbul Senin uygulaması, bütün dünya genelinde belki de türünün tek örneği. Tek örneği derken, var ama bizim kadar yüksek seviyede başarıya ulaşmış olanı çok az. Çünkü İstanbul Senin, şu an itibariyle, bu kısa yaşına rağmen 5,2 milyon indirmeye ve 3,1 milyon üyeye sahip. Böylesi etkin bir platformu biz, en üst seviyede kullanmaya doğru gidiyoruz. İndirmemiş olanlar varsa da indirsinler. Çünkü buranın içinde birçok uygulamaya ulaşabiliyorsunuz ve İstanbul Senin uygulaması, ben kendi adıma söylüyorum, İstanbul şehrinin vatandaşla diyalog kurmasındaki en pratik yöntem olacak, en kolay haberleşme sahası olacak bir uygulama. O bakımdan, size ait olan bu şehrin, -ki slogan onun için İstanbul Senin- size ait olan bu şehrin her adımından haberdar olmanız adına, bu uygulamayı indirmenizi özellikle istiyoruz.”
“TEK BİR KULLANICI ADI VE ŞİFREYLE İBB HİZMETLERİNE ERİŞİLEBİLİYOR”
“Bu platformda tek bir kullanıcı adı ve tek bir şifreyle, İBB’nin bütün hizmet alanlarına erişilebilirlik imkanı size sunuyoruz. Özellikle içindeki ‘Söz Senin’ kısmıyla da sizlerin fikriyle her an buluşan ilgili arkadaşlarımız, önemli adımlar ya da hamlelerini harekete geçirebiliyorlar. İstanbullular tarafından şehirdeki hizmetlerin değerlendirilmesi, bizim için en önemli safhası, teknolojiyle kent yönetiminin buluşması. İstanbul Senin içindeki, ‘Bütçe Senin’ ile de hemşehrilerimizi bütçe çalışmalarının içine sokuyoruz. Onları davet ediyoruz. Ve İBB’nin son iki yıldır bütçesini birlikte çalışıyoruz, birlikte hazırlıyoruz. Onlardan aldığımız verilerle, hatta onların bütçe çalışması içerisinde ortaya koyduğu öncelikleri üzerinden, kentin ihtiyaç duyduğu bir kısım projeleri hayata geçiriyoruz. Bu gerçekten dünyada bile örneği az olan, Türkiye’de henüz olmayan Bütçe Senin uygulamasıyla beraber, vatandaşlarımızın öneri ve projelerine mali kaynak da ayırarak, sistemin içinde olmalarını sağlıyoruz. İstanbullular; ihtiyaçlarını bildirme, fikir ve proje önerme, hatta oy verme gibi yöntemlerle yatırımlara karar vermiş oluyorlar. Aynı zamanda eğitim, sosyal hizmetler, destek hizmetlerindeki tüm süreçlerimizi de İstanbul Senin üzerinden yapıyoruz. Örneğin, sizleri de bir kısım ilgilendiriyor diye düşünüyorum; yurt, burs, sosyal yardım, kreş, Enstitü İstanbul İSMEK kurslarına başvuru, değerlendirmeler, kayıt işlemleri ve özellikle sonrasında ders ve yurt devamlılıkları uçtan uca İstanbul Senin içerisinde dijitalize olmuş durumda hizmetinizde.”
“SİZİN ORTAYA KOYACAĞINIZ YENİLİKÇİ FİKİRLERİ DE HAYATA GEÇİRMEYE KARARLIYIZ”
“Sizler adına, bu dönemin en önemli kavramlarından birisi girişimcilik. Girişimcilik, aslında bizim bütün gençlerimizin yaratıcılığının tarifi, diye ben yorumluyorum. O yaratıcılığın onlara verdiği cesaretle, üretme kabiliyetini, kapasitesini yansıttıkları bir süreç, girişimcilik. Bu yönüyle girişimcilik, yenilikçi fikirlerin toplumsal ihtiyaçlarını çözüm üreten projeleri hayata geçirilmesini sağlayan o dinamo haline, biz katkı sunan bir yerel yönetimiz. Bu konuda da hem ekonomik büyümeye hem de sosyal gelişime katkı sunacağını bildiğimiz o girişimcilik ruhunu arttırmak ve büyütmek için de en üst seviyede çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sizlerin bu potansiyelini görüyoruz. Sizlerin desteklenmesi gerektiğini biliyoruz. Türkiye’mizin, yüksek teknolojide büyük bir gelişimin olduğu, çok hızlı akan bir dünyanın bizim tarafımızdan asla ıskalanmaması gerektiğini biliyorum ve bu eksende de yerel yönetim çerçevesinde sizlerle neler yapabiliriz, neler üretebiliriz, neleri hayata geçirebiliriz kısmı bizim için değerli. Teknoloji odaklı girişimleri desteklemek ve şehrin dijital dönüşümüne katkı sağlamak amacıyla da ‘Tech İstanbul’un kuruluşunu yaptık. Burada ileri aşama girişimlerin, özellikle erken aşama projelere kadar geniş bir yelpazede arkadaşlarımızın yanında oluyor ve girişimcilere destek sunuyoruz. Tech İstanbul, aynı zamanda İstanbul’un global inovasyon sahnesindeki yerini de pekiştiriyor. Bu anlamda ödüller alıyor. En son Global Startup Awards tarafından, en iyi hızlandırıcı kuluçka programı seçildi. İnşallah biz bu yönüyle, İstanbul’umuzun küresel girişimcilik endeksinde yükselen ivmesini daha yukarılara taşımak adına da sizlerle bir arada olmayı ve bu yönde sizin de ortaya koyacağınız yenilikçi fikirleri de hayata geçirmeye kararlıyız.”
“DAHA YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR”
“Tabii daha yapacak çok işimiz var. Yapay zeka, büyük veri, IOT gibi teknolojinin hizmetlerini iyileştirmeye devam edecek, sürdürülebilir bir şehir yönetimi için daha güçlü adımlar atacağız. Bu yönüyle, özellikle bu süreçlerin olgunlaşması, kaynakları akıllıca kullanmayı, gelecek nesiller için de daha yaşanabilir bir şehir var etmeyi, elbette en üst seviyede hedefliyoruz. Bugün İstanbul’da inşa etmeye çalıştığımız süreç ve gelecek adımları bunlardır. Şehir, böyle bir şehir olmalıdır. Bu vizyonu, siz gençlerimizin de katkılarıyla birlikte geliştireceğimizden eminim. Sizlerin de girişimciliğe, kent hayatını iyileştirmek için yeni nesil teknolojileri kullanmaya odaklanmanızı elbette bekliyoruz ve destekliyoruz. Ama daha da önemlisi, 21. yüzyılda ülkemizin hızlı bir biçimde sıçrayarak, kalkınmayı yakalama pozisyonuna erişmesi adına da bu alanda etkin, ilgili, yaratıcı ortamların sizlerin hayatında var olması önemli. Sizlerin de ilgi duyması önemli. İyi eğitim almanız önemli. Bunları iyi uygulama sahaları elde etmeniz önemli.”
“ÜLKEMİZİN SIÇRAYARAK KALKINACAĞI GÜNLERİ YAKALAMAK ADINA”
“İstanbul, bu anlamda büyük bir avantaj. Bunları birleştirmek, etkili çalışma alanlarını kurarak, sizin gibi zeki insanları, yaratıcı insanları bu uygulama biçimleriyle bir araya getirmek en büyük hedefimizdir. Ülkemizin sıçrayarak kalkınacağı günleri yakalamak adına, gerçekten hem şehrimiz hem ülkemiz ekonomik anlamda da üretici duygusuyla, yaratıcı duygusuyla hak ettiği yerde değil. Daha üst seviyelerde olmalıyız. Büyük gayret göstermeliyiz. Sizin ihtiyacınız olan şeyin özgür, fikri hür ve istediğini yapabilen, düşündüğünü harekete geçirebilen, asla korkmayan, fikrini ifade etmekten geri durmayan, özgür zihinler ve beyinler var etme konusudur. Bu ekosistemin oluşabilmesi için, bu ortamın var olmasının gerektiğini bilen insanlarız. Kesinlikle öylesi bir ortam oluştuğunda, sizler, çok başarılı olacaksınız ve umuyorum önümüzdeki on yıllar içerisinde ülkemiz, çok daha güçlü noktalara erişecektir. Bu duyguyla sizlerle bir arada oldum. Hepinizi destekliyoruz. Hepinizin yanında olduğumuzu ve birlikte bu şehre ve ülkeye katkı sunmamız gerektiğini hatırlatıyorum.”
